Brezilyalılar Dünya Kupasına Niçin Karşılar?

Geçtiğimiz yıllarda ekonomik başarılarıyla, demokratik yollarla seçilmiş liderinin artan karizmasıyla ve ayrıca 2014 FIFA Dünya Kupası ile 2016 Rio de Janerio Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nı ev sahipliği yapma hakkını elde etmiş olmasının getirdiği prestij ile övünen Brezilya için şimdilerde durum tam tersine dönmüş durumda.

Birçok Brezilyalı Dünya Kupası ve Olimpiyat Oyunları’nın milyarlarca dolar harcamasına karşın; eğitim ve toplu ulaşım gibi kamu hizmetlerinin temel düzeyde kalmasından şikâyetçi.




Geçtiğimiz haziran ayında da, çoğunluğu gençlerden oluşan milyonlarca protestocu 2013 Konfederasyon Kupası süresince ülke genelindeki 100 farklı şehirde protesto eylemleri gerçekleştirmişlerdir. Polis zoruyla bastırılan protesto gösterileri Dünya Kupası’nda da benzer protesto gösterilerine sahne olacağının bir habercisiydi.

Hazırlıkların başlamasının üzerinden 7 yıl geçmesine ve müsabakaların da halen devam etmesine rağmen ülkede protesto gösterileri bitmek bilmiyor. Ülke organizasyon bütçesinin üstesinden gelmeye çalışırken, vatandaşlar ulaşım yatırımlarının gerçekleşmemiş olmasının hayal kırıklığını yaşamaktadır.

Brezilya hükümeti, su ana kadar 13,7 milyar doları Dünya Kupası için 14 milyar doları da genel yatırımlar için harcamıştır. Bu oran 37 milyar dolar olan ülkenin yıllık eğitim bütçesinin biraz daha az tutarıdır. Brezilya, bölgesinde hiçbir büyük futbol kulübü olmayan şehirdeki bir stada 400 milyon dolarlık yatırımı da içeren 12 tesisinin bir kısmını ya yeniden inşa etmiş ya da restore etmiştir. Bu tesislere de toplam 5 milyar dolardan fazla para ülke tarafından harcanmıştır. Buna ek olarak, Manaus ve Cuiaba gibi futbol kültüründen uzak şehirlerde yapılan stadyumlar Dünya Kupası’ndan sonra tamamen yararsız olacaklardır. 

Kupa için harcanan tüm bu tutarlar, 2007 yılında 2014 Dünya Kupası için tahmin edilen bütçenin neredeyse 4 katından daha fazla bir tutardır. 7 yıl önce, zamanın başkanı Lula da Silva, Kupanın özellikle ülkenin ulaşım altyapısını iyileştiren uzun vadeli yarar sağlayacak büyük altyapı projelerinin hayata geçirilmesine vesile olacağını belirtmişti. Yine bu bütçenin büyük bir kısmının özel sektör ya da sponsorlardan geleceğini düşünmüşlerdi. Fakat bu zamanda kadar vatandaşın cebinden toplam bütçenin yüzde 80’i çıkmıştır. Bu maliyet ise bu kupayı FIFA Dünya Kupası tarihin en pahalı organizasyonu yapmıştır.




Bunun yanında, organizasyon için havalimanı, oteller ve stadyumlar üçgeninde yapılan büyük otoyol yatırımları şehirde yaşayan insanların toplu taşıma sorununu çözmekten uzak kalmaktadır.

Yine, Dünya Kupası Genel Kuralları altındaki FIFA'nın menfaatlerini koruyan anlaşma, 2007 yılında Brezilya hükümeti tarafından onaylanmıştır. Bu istisnai kurallar halihazırdaki Brezilya Hukuk Sistemi'nin belediye ve eyaletlere izin verdiği limitten çok daha fazla miktarda borçlanmasına imkan sağlamaktadır. Örneğin, Brezilyalı yetkililere göre ülke yaklaşık 490 milyon dolarlık vergiden FIFA ile yapılan “vergi muafiyeti anlaşması” nedeniyle feragat edecek.

Ayrıca FIFA, stadyumların etrafına 2 kilometrelik özel bir alan oluşturmuştur. Bu özel alanlarda, insanlar FIFA tarafından kontrol edilmekte ve bu yerlerde ürün satışı yine aynı kurum tarafından yasaklanmaktadır. Ülke genelinde, Dünya Kupası logosu taşıyan hiçbir ürünün, FIFA tarafından izin verilmediği sürece, hiçbir yerde satılmasına izin verilmemektedir. Güney Afrika’da gerçekleştirilen 2010 Dünya Kupası’nda birçok ticari işletme, bu ve buna benzer kurallardan dolayı satış gelirleri turnuva süresince düşmüştür.

Gerek 2013 yılında Konfederasyon Kupası’nda gerekse de 2014 FIFA Dünya Kupası sırandan gerçekleşen/gerçekleşmekte olan olaylar, 2016 yılında gerçekleştirilecek 31. Rio de Janerio Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda da buna benzer protesto gösterilerinin yaşanacağının bir göstergesidir. 

Yorumlar