Kadın ve Spor

"Bir toplumun gelişmesini görmek için, önce o toplumdaki kadınlara bakınız" sözü yılar önce Napoleon Bonaparte tarafından söylenmiştir. Aslında hepimizin de bildiği gibi kadının gelişimi eşittir toplumun gelişimidir. Kadınların sporda, siyasette, iş yaşamında ve sosyal yaşam üzerindeki işlevinin artışı o toplumların gelişim düzeylerine paralel seyretmektedir. Özellikle de günümüz dünyasının kadın nufüs oranının %49 gibi çok önemli rakamlara dayandığını düşünürsek neden kadının gelişiminin toplumlara bu denli etkisi olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Nitekim her şeyden öte yüzyıllar öncesinden bu yana nesilleri yetiştiren onları doğuran ve topluma kazandıran kadındır.


Kadınların en az erkekler kadar güçlü ve önemli olduğunu tarihe kısaca bakarak dahi anlayabilmek mümkün. Tüm dünyayı etkisi altına alan ikinci dünya savaşının 1940'lı yıllarında kadınlar savaşa katılan eşlerinin yerine  ağır fiziksel aktivite gerektiren işlerde çalışmaya başlamışlardı ve bu durum ağır koşullarda çalışan kadınların spor aktivitelerinde de yer alabileceği kanısını ortaya çıkarmıştır. Özellikle 19. Yüzyıldan itibaren kadınların spor aktivitelerindeki rolü giderek artış göstermeye başlamış ve günümüzde voleybol, step, fitness, aerobik gibi  birçok spor dalı da kadınla özdeşleştirilmiştir. 

Günümüze geldiğimizde ise 2004 yılında Türkiye'ye ilk olimpiyat madalyası kazandıran Nurcan Taylan gelecek nesiller için iyi bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.    

Olimpiyat Oyunlarında Kadın

Olimpiyat Komitelerinin ve federasyonların başlıca amaçları arasında cinsiyet eşitliği sporun her alanına yaymak gelmektedir. Bu kuruluşlar, sporun her seviyesinde ve de tüm yönetim yapılarında kadınların Olimpiyat Oyunları’na ve ulusal-uluslararası organizasyonlara katılan kadın sporcu sayısının artırılması konusunda çalışmalar gerçekleştirmektedir. Yine etkin, verimli ve eşit yönetim ilkeleri çerçevesinde bayanların spordaki tüm yapı ve yönetim organlarında yer almalarını sağlamak adına da çalışmalar yapmaktadır.Bayanlar, 1896 Atina’da kez gerçekleştirilen ilk Modern Olimpiyatlardan sonra ilk kez 1920 yılında Paris’te gerçekleştirilen Oyunlara katılmışlardır. Bu Olimpiyatlarda mücadele eden 997 sporcudan yalnızda 22’si bayandı ve yalnızca tenis ve golf branşlarında mücadele ettiler. En son Londra’da düzenlenen 2012 Oyunlarında ise bu oran %44’e yükselmiştir. 1964 Tokyo Oyunlarında %13 ve 1984 Los Angeles Oyunlarında bu oranın %23 olduğu düşünüldüğünde en son gerçekleştirilen Oyunlardaki bu artış dikkate değerdir.

Bunun yanında, yine IOC’ye ve uluslararası federasyonlar ile büyük spor etkinliklerinin organizasyon komiteleri gibi yapılarda kadın sayısının artırılması konusunda uzun yıllardır işbirliği yapmaktadırlar. Her uluslararası spor yapılanmalarında Bayanlar Komitelerinin oluşturulmasını buna örnek verebiliriz.  
Aşağıda Kadın sporcuların Olimpik Branşlarına dahil Olimpiyat Oyunları yer almaktadır.
 Kaynak: www.ioc.org.tr

Aynı şekilde kadınlar Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile ulusal ve uluslararası yönetim yapılarında ve buna bağlı komitelerinde görev yapmaktadırlar. Bunun yanında, bu zamana kadar hiçbir kadın sporcusunu Olimpiyat Oyunları’na göndermeyen Katar, Brunei ve Suudi Arabistan gibi ülkeler de 2012 Londra’da gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunları’na sporcu gönderdiler. Böylelikle, tüm ülkeler Olimpiyat Oyunları’na kadın sporcularıyla birlikte katılmış oldular.

Olimpiyat Tarihindeki Önemli Kadın Sporcular

·   1900 yılında Olimpiyatlarda ilk altın madalya kazanan kadın sporcu Birleşik Krallıktan Charlotte Cooper’dır. Charlotte bu madalyayı tenis branşında almıştır.

·     Bayanlar ilk kez 1912 yılında yüzme yarışlarında yarıştılar. Avustralyalı Sarah Durack 100 m serbest stil yüzmede ilk altın madalyayı kazanmıştır.

·     1948 yılında, Hollandalı Atlet Fanny Blankers-Koen 4 altın madalya kazandı. Kendisi uzun yıllar uzun ve yüksek atlama branşlarında dünya rekorlarını elinde tuttu.

·    Britanyalı Binici Lorna Johnstone 1972 Oyunlarında atını sürerken 70 yaşındaydı. Böylece kendisi Olimpiyat Oyunlarında bu zamana kadar yarışan en yaşlı kadın unvanını elde etti.

·    Amerikalı Joan Benoit 1984 Los Angeles Oyunlarında Maraton’da altın madalya kazanan ilk kadın sporcu olmuştur.

·    Sovyet Maria Gorokhovskaya 1952 Helsinki Oyunlarında 2 altın 5 gümüş madalya kazanmasıyla birlikte bir oyunda en fazla madalya kazanan sporcu unvanını elde etti.

Olimpiyatlarda Başarılı Olan Kadın Sporcularımız

Hülya Şenyurt. 1992 Barcelona’da gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunları’nda Judo branşında bronz madalya kazandı. Bu madalya bir Tük kadınının Oyunlarda kazandığı ilk madalya olması da ayrı bir önem taşımaktadır.



Hamide Bıçkın Tosun. 2000 Sidney’de gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunlar’nda Tekvando branşında bronz madalya kazanmıştır.


Nurcan Taylan. 2004 Atina’da geçekleştirilen Olimpiyat Oyunları’nda Halter branşında altın madalya kazandı. Bir Tük kadınının Oyunlarda kazandığı ilk altın madalya olması da ayrı bir önem taşımaktadır. 

Elvan Abeylegesse. 2008 Pekin’deki Oyunlarda Atletizm 5000 ve10000 metrede iki gümüş madalya alarak Oyunlarda iki madalya kazanan ilk Türk kadın sporcusu olmuştur.


Azize Tanrıkulu. 2008 Pekin’deki Oyunlarda Tekvando branşında gümüş madalya kazanmıştır.


Sibel Özkan. 2008 Pekin’deki Oyunlarda Halter branşında gümüş madalya kazanmıştır.


Aslı Çakır Alptekin. 2012’de Londra’da gerçekleştirilen Oyunlar’da Atletizm 1500 metrede altın madalya kazanmıştır.


Gamze Bulut. 2012’de Londra’da gerçekleştirilen Oyunlar’da Atletizm 1500 metrede gümüş madalya kazanmıştır.



Nur Tatar. 2012’de Londra’da gerçekleştirilen Oyunlar’da Tekvando branşında gümüş madalya kazanmıştır.



Kadın sporcularımızın yanında, spor yönetiminde de Türk kadınları önemli görevler üstlenmektedir. Bunun da en iyi örneklerinde Türkiye Milli Olimpiyat komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan ile Avrupa Tenis Federasyonu Başkan Vekili, İstanbul 2020 Yönetim Kurulu üyeliği ve de Tenis Federasyonu Başkanlığı da yapan  Ayda Uluç’tur.  

Kadın olmanın sadece anne olmaktan öteye taşındığı yaşadığımız yüzyılda, bu farkındalığın artışı toplumlara gelişmişlik olarak geri dönmeye devam edecek. Her alana daha çok kadın eli değmesi dileğiyle..  

8 Mart dünya kadınlar günü kutlu olsun.





Yorumlar