Spor Pazarlaması İnovasyonları: Red Bull Örneği

Firmalar Olimpiyatlar, Dünya Kupası gibi spor ve spor kuruluşlarına reklam vererek yada  spor etkinlikleri, takımlar ve bireysel sporcuları kullanarak ürünlerinin promosyonunu yaparlar. Bu yönüyle spor pazarlamasını iki kola ayırabiliriz. Firmalar takım ve bireysel sporculara sponsor olarak, müsabaka yayınları boyunca verilen TV/Radyo reklamları ve spor tesislerine reklam gibi değişik kanalları kullanarak ürünlerinin promosyonunu yaparlar.
Red Bull tüm dünyada satılan başarılı bir enerji içeceği markasıdır. Şirket çok farklı pazarlama tekniklerini spor pazarlamasında kullanarak yarar sağlamaktadır. Şirket spor etkinliklerinde diğer firmalardan çok daha farklı stratejilere sahiptir. Diğer şirketlerin bilinen etkinlik ve birkaç sporcuya sponsor olmak yerine Red Bull kendi sahip olduğu etkinlik ve takımlar üzerinden pazarlama iletişimini gerçekleştirmektedir. Bunu F1 takımında, MLS ligindeki futbol takımında ve Air Racing etkinliklerinde görebiliriz. Avusturyalı içecek şirketi Red Bull , Avusturyalı işadamı ve girişimci Dietrich Mateschitz tarafından 1987 yılında kuruldu. Şirketin ismi Taylandlı içecek üreticisi ile Avusturyalı şirketin ortaklığıyla Red Bull GmbH’dir. Red Bull dünya genelinde 120 ülkede 3 milyar kutu içecek satışı yapmaktadır. Şirket 18-35 yaş arası genç, extreme sporları ve gece hayatını seven aktif yaşam tarzı olan grubu hedeflemektedir. Bu pazar nişi spor pazarlaması içerisindeki extreme sporlara girmesini ve burada agresif bir şekilde gelişmesini gerektirmektedir. Hedef Pazar içecek şirketinin ürünlerini extreme sporlar ve geleneksel olmayan yaşam tarzıyla ilişkilendirmektedir. Bu nedenle şirket pazarlama uygulamalarındaki sınırları kırararak kendine yeni bir yol açtı. Şu anda aşağıdaki sporlara yatırım yapmaktadır: Rugby, Downhill Dağ Bisikleti Yarışı, BMX, Snowboard, Kite Surfing, Skate Boarding, Futbol, Atletizm, Wake Boarding, F1, Air Racing, NASCAR, Surf.
Red Bull sponsor olduğu takım ve etkinliklerle spor pazarlamasına çok farklı bir yaklaşım geliştirdi. Onlar marka ile sporu, spor ile markayı eşsiz bir şekilde bir araya getirdi. F1 ve MLS’den takımlar aldılar. Bu yıl, F1’daki Red Bull yarış takımından  VETTEL birinci, WEBBER üçüncü olarak çok başarılı bir performans gösterdiler. MLS’deki New York Red Bull Futbol Takımı Thiery Henry ile anlaşarak tüm dikkatleri üzerine çekti. Şirket her yıl etkinlik ve takımlarına 300 milyon dolar harcama yapıyor.
·        Red Bull Crashed Ice
·        Red Bull X Fighters
·        Red Bull Air Race Cham.
·        Red Bull Flugtag
Red Bull Paper Wings gibi kendi bulduğu turnuvalarla marka spor haline, sporda marka haline geldi. Red Bull şu anda sahip olduğu Pazar segmentini hedefleyen agresif bir gelişim göstermektedir. Bu segmentte var olan Coca Cola(Full Throttle& Monster), Pepsi (AMP Energy Drink) ve Gatorade (G ve G2)gibi firmaları da baskı altına almakta ve aralarında ciddi bir rekabet sürmektedir.
Geçmişten Günümüze Spor Pazarlaması İnovasyonları
1960 Amerikalı Golfçü Arnold Palmer’ın Mark McCormack ile temsilcilik anlaşması imzalaması. Bu el sıkışma IMG’nin kurulmasına ve modern spor pazarlamasının doğmasını sağladı.
1968 NFL ve AFL’in birleşmesi. Bu birleşmeyle birlikte SuperBowl şampiyonluk oyunu düzenlenmeye başladı. Super Bowl Amerika ulusal tatiline atfen “Super Bowl Sunday” olarak çağrılıyor. ABD’de şükran gününde sonra en fazla yiyeceğin tüketildiği ikinci gün. 2010 yılı finali ABD tarihinin en fazla izlenen TV programı oldu.
1976 İngiliz Futbol Takımlarından KETTERING TOWN kulübünün resmi forma sponsorluğu
1978 Bernie Ecclestone Formula 1’in başkanı olduğunda, yaptığı TV “concorde anlaşma”sıyla, F1’ı küresel bir fenomene dönüştürdü. Concorde Anlaşmada FIA ve F1 yönetimi arasında yarışlara katılan takımların para ödüllerini ve TV hakları gelirlerini paylaşmasından oluşmaktadır.
1978 Horst Dassler ve Patrick Nally dünya etkinliklerinde sponsorluk modelini ilk “FIFA Dünya Kupası”nda başlattı.
1979 Jack Niclaus’un Avrupalı oyuncuları Ryder Cup’a dahil etmesi. Ryder Cup Avrupalı ve Amerikalı takımlar arasında iki yılda bir yapılan bir turnuvadır. Bu tek taraflı turnuva, günümüzde golf dünyasının en önemli küresel etkinliği haline geldi.
1981 Super Ray Leonard ve Thomas Hans arasındaki ilk büyük      Pay Per View boks maçı, Viacom Cablevision tarafından yayımlandı. Etkinlik % 50’den fazla abone tarafından seyredildi. Böylece yeni bir izleme tarzı doğdu.
1984 Nike’ın Micheal Jordan’ın adına  “The Air Jordan” adında spor ayakkabısı üretti.
1985 Micheal Payne’in IOC Marketing TOP programını yeniden yapılandırdı. Bu program sadece    2001-2004 yılları arasında 11 partnerden toplam 603$ milyon gelir elde etti. 1985-2004 dönemi gelir ise 1.731.000 $’dır
1992 İngiltere Birinci Ligi kulüpleri toplu halde İngiltere Premier Ligi’ne taşıyan imzayı attılar (SKY TV’nin büyük yardımıyla).
1995 İlk Extreme Oyunları (ismi daha sonra X Games olarak değişti) ESPN desteğiyle gerçekleştirildi.
2003 İngiltere Kriket Yönetim Kurulu(ECB) tarafından Twenty20 Kupası’nı tüm dünyaya tanıttı. Benson ve Hedges Kupası 2002’de sona erdiğinde, İngiltere ve Galler yönetimleri bu boşluğu başka bir yarışmayla doldurma ihtiyacına doğdu. Bunun yanında Kriket yetkilileri oyunun popülaritesinin genç jenerasyon arasında azaldığını ve sponsorluk gelirlerinin azaldığını gözlemledi. Hızlı yapılan faaliyetlerle kriket maçlarını binlerce taraftarın gelmesi sağlandı. İlk kupanın pazarlama sloganı “I don’t like Cricket, I love it.” Bu slogan  10cc grubunun Dreadlock Holiday şarkısıyla tanıtıldı.

Yorumlar